1930’ların Almanya’sında otomobil sahibi olmak, sadece belirli bir kesimin erişebileceği bir lükstü. Fakat o dönemde, otomotiv dünyasında devrim yaratacak bir fikir ortaya atıldı: "Herkesin sahip olabileceği bir araba." 1937 yılında, Adolf Hitler’in "halk arabası" isteğiyle, bu büyük organizasyonun temelleri atıldı. Firmanın adı, Almanca "Volks" yani halk, "Wagen" yani araba kelimelerinin birleşiminden türetildi. Bu projenin teknik mimarlarından biri ise ünlü Alman mühendis Ferdinand Porsche’ydi. Porsche, basit, ekonomik ve geniş kitlelere hitap eden bir otomobil tasarlamakla görevlendirildi. Ortaya çıkan ilk model, günümüzde efsanevi bir statüye ulaşan Volkswagen Beetle oldu. Ancak, İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle üretim kesintiye uğradı. Volkswagen fabrikası, savaş yıllarında askeri araç üretimine geçti ve marka, bu dönemde ciddi bir durgunluk yaşadı.
1945’te savaş sona erdiğinde, Volkswagen’in geleceği belirsizdi. İlk başlarda fabrikanın kapatılması ve varlıklarının farklı ülkelere devredilmesi gündeme geldi. Ancak İngiliz subayı Major Ivan Hirst’in vizyonu sayesinde Volkswagen fabrikası kapatılmaktan kurtuldu ve tekrar üretime başladı. İngiliz ordusunun kontrolü altındaki Wolfsburg fabrikası yeniden Beetle üretmeye başladı. Üretim hattına dönen bu küçük ve dayanıklı araç, kısa sürede dünya çapında ün kazandı. Beetle, bir halk arabası olarak sadece Avrupa’da değil, Amerika ve diğer kıtalarda da büyük bir başarı yakaladı. Beetle, II. Dünya Savaşı sonrası Almanya'nın ekonomik kalkınmasının bir sembolü haline geldi. 1950’li yıllarda Volkswagen, küresel bir marka haline gelirken 1970’lerde yeni bir döneme giriyordu. 1974 yılında piyasaya sürülen Volkswagen Golf, Beetle’dan sonraki en ikonik model oldu. Golf, çağdaş tasarımı, teknolojik donanımı ve yakıt verimliliğiyle otomotiv sektöründe devrim yarattı.
Volkswagen’in başarısı sadece kendi modelleriyle sınırlı kalmadı. Şirket, zamanla bir marka imparatorluğu kurarak birçok önemli markayı bünyesine kattı. 1960'larda Audi'yi, 1990'lı yıllarda ise lüks segmentteki markalar Bentley, Bugatti ve Porsche'yi satın aldı. Yıllar içinde Lamborghini ve SEAT gibi markaları da portföyüne ekleyen Volkswagen Grubu, dünyanın en büyük otomotiv gruplarından biri haline geldi. Bu genişleme hamlesi, şirketin lüks araçlardan ekonomi sınıfı modellere kadar her segmentte varlık göstermesini sağladı. Bununla yetinmeyen marka, MAN ve Scania’yı satın alarak kamyon ve ticari araç üretiminde de söz sahibi oldu.
Volkswagen’in başarısı sürerken dünya otomotiv endüstrisi, 2015 yılında çok ilginç bir skandalla çalkalandı. Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı, Volkswagen'in dizel motorlarında, laboratuvar testlerinde emisyon değerlerini düşük göstermek için özel bir yazılım kullandığını tespit etti. Bu olay, dünya genelinde 11 milyon aracı etkiliyordu. Skandalın ortaya çıkmasıyla Volkswagen emisyon değerlerinde manipülasyon yaptığını kabul etti. Şirket, Amerika’da 30 milyar doların üstünde bir cezaya çarptırıldı. Avrupa'da da birçok ülkede davalar açıldı ve müşterilere geri ödeme teklifleri yapıldı. Ayrıca, Volkswagen bu süreçte araçlarını geri çağırarak yazılım güncellemeleri gerçekleştirdi. Skandalın sonucunda Volkswagen CEO'su Martin Winterkorn istifa etti. Bu olay, otomotiv endüstrisinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.
Volkswagen, emisyon skandalından büyük dersler çıkarmış olmalı ki şirket, 2035 yılına kadar Avrupa’da fosil yakıtlı araçların üretimini tamamen durdurmayı ve 2050 yılına kadar karbon nötr bir marka olmayı hedefliyor. Ancak Eylül 2024’te alınan radikal bir kararla, Volkswagen tarihte ilk kez Almanya’daki bazı fabrikalarını kapatma ve 30 yıllık istihdam koruma anlaşmasını 5 yıl erken sonlandırma kararı aldı. Şirket, bu kararı yüksek enerji ve iş gücü maliyetlerinin Avrupa'daki rekabet gücünü zayıflatması ve satışlardaki düşüş nedeniyle aldığını belirtti. Grup, 2026 yılına kadar 10 milyar euro tasarruf yapmayı hedeflerken Almanya'daki 3 fabrikanın kapanması ve işten çıkarmaların gündemde olduğu konuşuluyor. Almanya’daki Volkswagen organizasyonunda 300.000’den fazla çalışan bulunuyor. Bu gelişmeler, otomotiv sektöründe derin izler bırakacak gibi görünüyor. İlerleyen günlerde bu değişimlerin sektöre nasıl yansıyacağı büyük bir merak konusu...
Gelin Anlatıyorum / Kasım 2024
Telif Hakkı © 2024 Gelin Anlatıyorum - Tüm Hakları Saklıdır.